Partilerin Sevdası Pazar'a kadar

 …/…“Verilmemiş hesapların korkusuyla

Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layık olmasam da

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim...

Merhum Sezai Karakoç'un dizeleriyle girdim bugün yazıya...  Sevgililer gününüz kutlu olsun.

Elbette bir partiyi sevmek bir partinin fanatiği olmak aynı şeyler değil. Seversin ancak bağımlı olunca işler karışıyor.

Bu da nereden çıktı demeyin, seçime az süre kaldı “eski sevgiler bardak oldu” ortaklıklar mezara değil pazara kadar sürdü.

YENİDEN REFAH: MİLLİ GÖRÜŞ HAZİNESİ

Gelelim konuya:

Gümbür gümbür geliyor…

Gelen kim ?

Yeniden Refah…

Halkın değimiyle  yazayım “Başında Erbakan Hocanın uşağı” var. Yeniden Refah Partisi son seçimlerin sürpriz olduğu kadar stratejik partisi. İslami siyasete inanlar açısından da Milli Görüş tabanı açısından umuttan öte alternatif... Ancak bu alternatiflik siyasi kariyer planı açısından değil. Yalnızca Ak Parti’yi cezalandırmak için değil, CHP ile iş tutan Saadet Partisi’nin cezalandırmak isteyenler açısından önemli bir alternatif    … Kızgınsan, adayları beğenmiyorsan evet oyunu Erbakan’ın uşağına bası ver. Bu kadar basit mi ?

Yeniden Refah’a yönelik önemli bir algı yönetici var. Recep Tayyip Erdoğan ile hesabı olan büyük sermaye  grupları da ; dini cemaatlerde Yeniden Refah Partisi’nin limanına yanaşmış durumda. Örneğin FETÖ’nün Dünya radyosu kökenli iki ismi iki büyükşehire aday…

Algı tamam da para olmadan olur mu ? Olmaz. Allah’a şükür her ne kadar hazine yardımı almasa da Milli  Görüş’ün hazinesi Yeniden Refah’ta…

Geçen yazdığım yazıdan dolayı aldığım mesajlarında birinde şöyle deniyordu.

Merhum Erbakan Hocam küs gitti.

Merhum Kemalettin Erbakan küs gitti.

Merhum Oğuzhan Asiltürk küs gitti.

Merhum Şevket Kazan küs gitti.

Merhum Fehim Adak küs gitti.

Temel Karamollaoğlu küs durumda,

Recai Kutan da küs durumda.

ABD’ye giderek bütün alçaklıklara karşı kendisini koruma altına alan Zeynep Erbakan da küs durumda.  

Elbette bu isimler İstanbul Büyükşehir adayı damada karşı değil merhum Erbakan Hocamın uşakları Elif Altınöz’e de, Fatih Erbakan’a küs… Bu küslüğün nedeni ne ? Tartışmanın altında Milli Görüş’ün hazinesi var. Şimdilik buraya bir virgül koyalım…

Milli Görüş kadroları 31 Mart seçimlerinde geleneği parti ana omurgası olarak yaşayan iki parti Saadet ve Yeniden Refah, komuta lideri olarak geleneği yaşatan Ak Parti seçimlere giriyor.  Gelecek, DEVA VE HÜDAPAR’ın geleneğe sahip kadroları ve tabanı itibariyle de seçimlere girecekler.

ÇARŞI PAZAR KARIŞACAK

Kıyasıya amansız bir mücadeleye girecekler.

Hepsinin hedefinde Ak Parti ve lideri Recep Tayyip Erdoğan olacak.

İktidar faturasının hesabını soracaklar. CHP, İYİ Parti, DEVA, DEM, Zafer, Demokrat Parti’nin yanı sıra  Yeniden Refah da Saadet’te  hesap soracak.

Tamam iktidar partisine  saldıracaklar iğdiş edeceklerde ya  Yeniden Refah Partisi ise Saadet Partisi’nin hesaplaşması ne olacak ? Aman Allah’ım…!

Yeniden Refah’a;

Neden Cumhur ittifakına girdiniz, neden çıktınız?

Ak Parti’nin icraatlarına ortak değil misiniz ?

Ekrem İmamoğlu’nun isteği üzerine mi  partiniz İstanbul’dan aday koydu?

Parasal ilişkiye girdiniz mi ?

İş adamı Mustafa Süzer bu ilişkiye aracılık etti mi ?

Milli Görüş camiasının emaneti olan mal ve mülklere el koydunuz bununla ilgili helallik alacak veya iade edecek siniz?

Saadet Partisi’ne;

-Kadrolarında bazı isimlerin Allah’a savaş açtığı, Müslümanlara bu kadar zulmeden CHP ile ittifak yaptınız ?

-Bunun vebalini nasıl ödeyeceksiniz ?

-CHP’ye , DEM’e gösterdiğiniz yakınlığın onda birini neden Ak Parti’ye göstermiyorsunuz ?

İki partiye Ak parti cephesinden ortak sorularda olacak ?

-Hani hayra motor, şerre fren olacaktınız ?

DİN, ÇARŞI PAZAR…

Bu seçimlerde din-iman üzerinden İslami siyasetin partilerinde mücadeleden öte bir hırpalanma süreci yaşanacak ?

Kim, kim adına fetva verecek? Kim, kim adına daireyi İslam’dan çıkarılacak ?

Bu partiler TBMM’ye girmek siyasette etkin olabilmek için buldukları ittifak  seçeneğine mana ve fetva bulabilirken, gidiş yollarını eleştirtmezken Ak Parti’nin de gerekçelerini bir bir sorabilmeli…

Partilerin günah galerileri dolu mu ?

Elbette dolu…İş pazara dökülür ise bundan inanın ki Müslümanlar zarar görecek. Geleceğe ilişkin güveni kaybedecekler.

Ama olacak bir ayarda durmayacak? Hesaplaşma olacak. Kim ayakta kalacak ?

Bir parti geleneği ancak ve ancak gençlik örgütlenmeleriyle ayakta kalabilir. Soralım; Anadolu Gençlik Derneği’nin ve Gençlik Derneği’nin üyelerine:

Gelecek tehayyülleri, kariyer planları nedir ?  Parti yönetimleri size bir hedef vizyon çizdi mi ?

Beğenmezseniz beğenmeyin, saçları jöleli, lüks arabalı diye yerden yer vurduğunuz  Ak Parti’nin gençliği diye gördüğünüz TÜĞVA’nın’da,  Cihannüma’nın da, Önder’in hedefinde en azından Türkiye Vizyonu var.

Elbette DEM’AT

İmralı’da yatan terörist başının  gözetiminde yoğun siyasi atmosferin hafiflemesi neticesinden kurulan DEM Parti, Kürt’ün silahla imtihanıyla birlikte şimdi siyaset ile imtihanını yaşayacak. CHP’nin lojistik üstlüğünü bıraktı da, kandilin aklını bir kenara koyabilme iradesini bırakacak gibi değil. DEM geleneğiyle Milli Görüş geleneğinin önemli bir benzerliği var. Siz vurdukça güçlenen, üzerine gittikçe yeni bir zemin bulan, hırslanan yeminlerini siyasete taşıyan bir iradeleri var. Bunun için ayaktalar. 31 seçimleri siyasal olarak Kürtleri de genel  anlamda siyasal islamcıları da Milli Görüşçüleri de bir yere hazırlıyor.

DEM’i anladık da “DEM’AT” ne oluyor peki?

Satranç’da her oyuncu iki adet at ile oyuna başlar. At, satranç oyununda hareketi sırasında diğer taşların üzerinden atlayabilen tek taştır. Her yöne yalnızca 'L' biçiminde hareket eder.

Yeniden Refah’ta “aday”ın kıvraklığına baktığımda bu değim geldi. DEMAT….Ferahlamış, siyasi taşların üzerinden birer birer atlayabilen hamleler…

Derin akıl devrede… Elma kurdu gibi giriyor, yiyor bitiriyor…Bakın saydığımız siyasi partilere… Kimini demleterek/demlenerek, kimini damat atayarak/damlatarak büyütüyor. Fonlayarak yürütüyor.  

Ekrem İmamoğlu’nu başkan yaptıran başkanlığa devam etmesi için siyasi zemini hazırlayan da bu akıldır.

Bu derin akıldan korkarım.

Bitirmeden şunu da yazayım: Partilerin sevdası pazara kadardır. Ortalıklar da böyle görülmeli. Köprü geçildi, ortaklık bozuldu.

Bakmayın 2019’dan buyana Ak Parti ve MHP’nin Cumhur ittifakı sevdasına bir anlam veremeyenler vardır. “Bu sevda niye bu kadar bozulmadı?” derseniz derin millet aklına bakmamız gerekir.

İşte ben bu akla inanırım.